01 Mayıs 2016, Pazar

Lazavati’den Nazavati’ye

Yakın zamanda sanal medyada dolaşırken karşılaştığım bir paylaşım beni şaşkına çevirdi.  Bir hemşehrim selfi çekmiş ve altına kısa bir açıklama koymuştu. Açıklamada bir Laz köyünün adı geçiyordu ancak köyün adında bir gariplik vardı. “Lazavati” olması gerekirken “Nazavati” şeklinde yazılmıştı. Başta yazım hatası olduğunu düşündüm, zira Nazavati’nin ne Lazcada ne Türkçede bir karşılığı yoktu. Ancak sonra bunun hatadan ziyade bir tutum olduğu kanaatine vardım çünkü her ne kadar herhangi bir dilde karşılığı olmasa da bu küçük değişiklik köyün adındaki Laz ifadesini gizliyordu. Yani, arkadaş Laz demeyi uygun bulmamış bu yüzden de Laz’la başlayan kendi köyünün adını Naz’la başlatmıştı.

Osmanlı’nın son döneminden itibaren peyderpey yer adlarının Türkçeleştirildiğini biliyoruz. Öte yandan yakın bir zamanda Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Murat Köyü'nün, Lazca eski adı olan Komilo'yu almak için yaptığı başvuru İçişleri Bakanlığı tarafından onaylandığına tanık olduk. Son birkaç yıldır, Türkçe köy adlarının yazılı olduğu tabelalarda parantez içinde de olsa Lazcaları da yazılıyor. Anlaşılıyor ki, devlet alışılmışın dışında bir tutumla artık asimilasyon prosesini en azından eski biçimiyle sürdürmüyor, buna gerek duymuyor.

Burada belirtmek isterim ki, amacım Lazavati yerine Nazavati yazmayı tercih eden şahsın kendisini eleştirmek değil. Üzerinde durduğum, bir insanın kendi diline, kültürüne, kimliğine karşı takındığı tutum, yaşadığı yabancılaşmadır. Üstelik bu ilk ve tek örnek de değildir. Biliyoruz ki, bizzat vatandaşlar tarafından mahallelere Türkçe isimler verildiğine de tanık oluyoruz. Bu yaygınlaşmaya başlayan “sivil” bir tutum.

İlk bakışta anlaşılabileceği gibi Lazavati kelimesinin başında “Laz” kelimesi var. Bir halkın adını taşıdığı için de bu bir etno-toponim. Kelime bir bütün olarak Lazistan gibi bir anlama sahip. Anlaşılacağı üzere kadim zamanlardan günümüze intikal etmiş bir isim ve Laz yer adları içinde doğrudan “Laz” kelimesinin geçtiği birkaç örnekten biri. Dolayısıyla çok değerli ve anlamlıdır.

Yer adlarının Türkçeleştirilmesi çoğunlukla köy isimlerinin değiştirilmesi şeklinde vuku buldu. Oysa Doğu Karadeniz bölgesinde köy adlarının haricinde köylerin içinde ve çoğu zaman köylere özgü çok sayıda semt, tarla, bahçe, dere, dağ, yayla, taş vs. isimleri (mikro-toponim) mevcuttur. Her bir yerin müstakil bir adı vardır. Köylerde o kadar çok yer adı bulunur ki, bunların bir kısmı sadece o arazileri kullanan aileler tarafından bilinir. Bu toponimlerin önemli bir bölümü Lazca adına eşsiz dilsel hazinedir. Pek çoğu, o bölgenin, o yerin tarihi hakkında bilgi verir. Bir dilin genetik kodlarını içinde barındırır.

Ortalama bir Laz köyünde 100’ün üzerinde yer adına rastlamak mümkündür. Bunların pek çoğu orijinal toponimlerdir. Böylesi bir zenginliğe ne yazık ki göç yoluyla oluşturulmuş köylerde rastlanmaz. Sapanca’daki Laz köylerinde yaptığım araştırmalarda Lazcanın sahip olduğu yer adları çeşitliliğine rastlamadığımı belirtmek isterim.

Köy adları değiştirilmiş olsa da mikro-toponimlerin değiştirilmesi, yerlerine Türkçelerinin konulması mümkün olmamıştır. Hatta çaylık alanların Çay-Kur memurlarınca kaydedilmesi sırasında bile yanlış kodlamalarla dahi olsa orijinal isimler muhafaza edilmiştir. Zira bu toponimler sadece insanların beyninde kayıtlıdır. Herhangi bir evrakta bu isimlere rastlanmaz ve teknik olarak her birine yeni bir Türkçe isim vermek de imkân dâhilinde değildir.

Bu yazıyı yazmama sebep olan yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere artık yer adları da gün geçtikçe yok oluyor. Geleneksel tarımın tasfiyesi ve şehirleşme ile birlikte Laz yer adları da hızla unutuluyor, kayboluyor.

Bu kaygılarla, 2002 yılında bir yer adları derleme çalışması başlattım. Çalışmanın sistemli olması ve derleme sırasında hatırlatmalar yapabilmek amacıyla bir anket formu hazırladım. Böylece, pek çok gönüllünün katılımı ve desteğiyle Laz yer adlarının önemli bir kısmı kayda alınmış oldu. Derlemeler Svacoxo-Laz Yer Adları Sözlüğü adıyla Kolkhis Yayınları tarafından 2009 yılında İstanbul’da basıldı. Her şeye rağmen, bu alanda yapılması gereken hala çok şey var. Muhtemelen Svacoxo’da yer alanların birkaç katı Lazca yer adı halen derlenmemiş, kayıt altına alınmamış durumdadır.

Özetle, yer adları, bir halkın aynı zamanda tarihi, dilin arkeolojisidir. Aynı zamanda kimliğinin bir parçası ve atalardan ödünç alınmış bir mirastır. Bize düşen küçük çıkarlarımızı, politik tutumumuzu bir kenara bırakıp, bu mirası eksiltmeden, yozlaştırmadan gelecek kuşaklara aktarmaktır. Bir Laz köyü olan Komilo’nun Lazca adına kavuşması tüm köy muhtarlarına örnek olmalıdır.

KAYNAKÇA

1) Toponomik Kıyımın Hüner Suyu: http://www.lazika.net/index.php?option=com_content&view=article&id=7:toponomikkiyim&catid=9:makaleler

2) İlk Lazca köy adı verildi : http://www.dha.com.tr/ilk-lazca-koy-adi-verildi_1100864.html

3) Svacoxo - Laz Yer Adları Sözlüğü: https://openlibrary.org/works/OL17141072W/Svacoxo_-_Laz_Yer_Adlar%C4%B1_S%C3%B6zl%C3%BC%C4%9F%C3%BC

Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.