Image

Turabi Saltık
Kafkas Tarihinden Yapraklar
Turabisaltik@mynet.com
Tüm Yazıları

01 Nisan 2016, Cuma

Çeçen-İnguş Edebiyatı

 
Çeçen-İnguş edebiyatı en ciddi seviyeye yirminci yüz yılın ilk başlarında ulaştı. Bu başarı, Ekim Devriminin kazanımlarıyla elde edilmişti. Çeçen-İnguş yazınının, edebiyatının, yüzlerce yıl süren Kafkas-Rus savaşlarından dolayı halka mal edilmesi gecikmişti. Çeçenlerin-İnguşların zengin sözlü edebiyatları vardı. Yazılı alfabeleri 1920’lerde Ekim Sosyalist Devriminden sonra halka mal edilebildi. 
 
Kafkasya coğrafyasındaki halkların dillerinin yazı diliyle alfabeye geçirilmesi gibi Çeçen-İnguşlarda da anadilde yazılı edebiyat, Ekim Devriminden sonra hayata geçirildi. Çeçen-İnguş kültürünün temeli sözlü söylenceler, efsaneler, sızlanışlar, atasözleri, tekerlemeler, halk hikâyeleri, nükteler, hicivler derlenip toparlandı. Çeçen-İnguş halk kültürünün temeli bu sözlü ürünler, Çeçen-İnguş diliyle yazılı edebiyatlara kaynak oldu. Tarihi süreç içerisinde halkın yaratmış olduğu sözlü gelenekler yazılı hale getirilerek edebiyatlaştırıldı. 
 
Çeçen-İnguş ulusunun yapısında yer edinmiş sözlü söylencelerle, Çeçen-İnguş diline, kültürüne verilen önem, hazırlanan yazılı ürünlerle halk kitleleriyle buluştu. 
 
İlk defa alfabe çalışmaları Ekim Devriminden önce Rus subayları tarafından başlatılmıştı. Karloviç Uslar adlı Rus ordusundaki bir subay Gürcü-Rus alfabesinden adapte ettiği harflerden, Kiril alfabesi ile Çeçence bir alfabe meydana getirdi. 
 
Sonraki yıllarda Arapça harfli alfabelerde başkaları tarafından hazırlandı. 1927'den 1938'e kadar Latin harfleriyle ürünler verildi. Çok çeşitli alfabelerin kullanılmasının ardından Rus Kiril alfabesine geçildi. Sosyalist Ekim Devriminden sonra Çeçen-İnguş aydınları bir araya geldi. Serto (Işık, Aydınlık) adlı günlük bir gazete yayınladılar. Çeçen-İnguş yazılı edebiyatının ilk öncüleri Arbi Dudayev, Said Baduyev gibi ünlü simalar olmuştu. Çeçen-İnguş, çağdaş edebiyatının, şiirinin ilk yaratıcı isimleri bunlardı. Kuzey Kafkas halklarında olduğu gibi Nart Mitolojileri, sözlü söylenceler, Çeçen-İnguş yazılı edebiyatına zengin kaynaklık etti. Halk arasındaki sözlü söylenceler, derlenip toparlanarak üniversitelerde arşivledi. Çeçen-İnguş edebiyatına konu olan halk destanları yazılı edebiyatta şu biçimde yer almıştı. 
 
“Doğdukları köy adıyla anılanlar; Evtarholu Ahmet, Khraçoylu Zelimhan. 
Mensubu oldukları boyun adıyla anılanlar; Akhililer'den Canhot, Alkhaşlılar'dan Alkha gibi. 
Baba adıyla anılanlar; Madıoğlu Jamirza, Bahadıroğlu Mustarg gibi." 
 
Çeçen-İnguş edebiyatı ana beslenme kaynağını, Çeçen-İnguş kültürünün, folklorunun derinliğinden almıştı. Çeçen-İnguş zengin folklorunun, halk oyunlarının, masalların, sözlü söylencelerin oluşturduğu eski mitoslar, bütün kültürel olgular, Çeçen-İnguş yazılı edebiyatı sayesinde halka mal edilmişti. Bunlar günümüze, edebiyatçıların ürünleriyle taşındı. Sözlü söylenceler, yazıya geçirildi, unutulup kaybolmadı. 
 
Çeçen-İnguş kültüründe, halk oyunları, Kuzey Kafkas halklarında olduğu gibi önemli bir yer tutmaktadır. Çeçenlerin-İnguşların önemsedikleri halk oyunları, dansların ritimleri; bir savaşı, bir toplantıyı, başarıyı, cesareti yansıtır. Bu kültürün özellikleri; öykülerde, düz yazılarda bazen bir düğünde, bazen bir ozanın, şairin dilinde, çalgısında, romanlara konu edilmiştir. Çeçen-İnguş edebiyatı, şiiri, öyküsü, romanı, düz yazını, Kafkas kökenli halklar arasında önemli yer tutmaktadır. Kafkas halklarının edebiyatlarında olduğu gibi Çeçen-İnguş edebiyatı da, Sovyet edebiyatı geleneği üzerinden yürüyen bir çizgi izlemiştir. 
 
Çeçen-İnguş halk destanlarında kahramanlar, halkın mücadelesi içerisinde yaşamış, mücadeleye liderlik yapmış kişilerin yaşamı Çeçen-İnguş yazılı edebiyatına konu olmuştur. Ekim Sosyalist Devriminden sonra Çeçenler-İnguşlar arasında; şiir, öykü, roman türü eserleri, A. Dudayev yanı sıra; Ahmad Najayev, Şamsuddin Ayskhanov gibi kişiler; roman, şiir türlerinde haklı bir üne kavuşmuşlar. 
 
Doğa, aşk, lirizm alanında ise pek çok edebiyatçı Çeçen-İnguş edebiyatında, yazın dilinin temsilcileri olarak yer edinmişler. Bunlar sanata, edebiyata önemli değerler katmıştır. Tümü de Çeçen-İnguş edebiyatına yön vermiş, doğru olanı sanata yansıtmışlar. Yurt sevgisini işlemiş, dilin güzelleşmesini sağlamışlar, düşünsel, fikirsel alanda önemli edebi katkılar sunmuşlardı. Her biri Ekim Devrimi öncesindeki Çeçen-İnguş halk yaşamını anlatmış, pek çok başarılı eserler üretmişlerdir. 
 
Sovyet edebiyatı geleneği içerisinde Sovyet halklarının, Kafkas Çerkes halklarının kültürel zenginlikleriyle buluşmuş olan Çeçen-İnguş edebiyatının, edebiyatçılarının Ekim Sosyalist Devriminden önceki yeri, konumuyla, Ekim Devriminden sonraki çalışmaları başarıyla yansıtmışlar. Ekim Sosyalist Devrimiyle birlikte Çeçen-İnguş halkının; yazın dilinin, yazılı edebiyatının ulaştığı seviye tartışılmazdır. Şiir, tiyatro, düz yazı, öykü, roman, konularında Sosyalist Ekim devriminin, Çeçen-İnguş edebiyatına kazandırdıkları, kardeş halkların edebiyatlarından örneklenerek kendini geliştiren, halkın kültürüyle beslenen Çeçen-İnguş edebiyatı, ciddi eserlere ulaşmıştır. Sözlü söylencelerden, halkın kültüründen aldıklarını yazılı edebiyata dönüştürmekle, onun zenginleşmesini sağlamışlar.

Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.